Endodonti tedavisi veya gündelik dilde çok sık kullanılması ile kanal tedavisi; Çürük veya enfekte olan dişi kurtarmak için yapılmaktadır. Her diş çürüğüne endodonti tedavisi yapılmaz. Diş çürüklerine dolgu ile müdahalenin yetersiz olduğu durumlarda, iltihaplanma bulunuyorsa, diş çürüğü ileri seviyeye geldiyse, acılı ve ağrılı ise diş kanal tedavisi uygulanmaktadır.

Endodonti tedavi yani kanal tedavisi, farklı nedenlerle iltihaplanan ya da mikroorganizmaların yerleşmesi ile enfekte duruma gelen pulpa dokusunun çıkarılarak kanal boşluğunun temizlenmesi, şekillendirilmesi ve doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulması işlemine denir. Tüm bu işlemler, kanal tedavisi olarak tanımlanmaktadır. Kanal tedavisinden önce tedavisi yapılacak dişin anatomisini net bir şekilde görmek için röntgen çekimi yapılmalıdır.
Doğru kanal tedavisi yapmak için dişin kök kanallarına ulaşmak, hasar gören pulpa dokusunu çıkarmak ve diş kökü kanallarını dolgu materyalini alabilmeye uygun duruma getirecek bir biçimde şekillendirilmesi gerekmektedir. Bu işlem sonrası bakteri ve zararlı organizmaların yayılımını önleyebilmek için kök kanal temizliği ve sterilizasyon yapılmaktadır. Sonrasında kök kanalları dolgu materyali ile doldurulmakta ve sonucu tekrardan röntgen çekilip kontrol edilmektedir.

Before Endodonti tedavi süresi dişin kanal sayısı, dişin nerede olduğu ve enfeksiyon şiddetine göre değişiklik göstermektedir. Endodontik tedavi pulpada herhangi bir enfeksiyon veya kist belirtisi bulunmuyor ise bir seansta bitebilmektedir. Genel de diş enfeksiyonlu geldiğinden tedavisi 2 seans kadar sürer. Kanal tedavisinin bir seansı 45 dakikaya kadar çıkabilmektedir.
Diş kanalı ilk seansta iyi bir şekilde temizlenmeli ve şekillendirilmelidir. Kanal tedavisinin ikinci seansında kanal içerisinde bir enflamasyon meydana gelmediyse, hasta dişinde bir duyarlılık bulunuyorsa, röntgen temiz çıkıyorsa ve dişi çevreleyen dokuda bozukluk yoksa dişin dolgusu gerçekleştirilerek tedavi tamamlanır.

Uyumsuz restorasyonlar, eski dolguların hemen yanında meydana gelen yeni çürükler, derin çürükler ya da kazadan dolayı dişin sinir ve damar dokusu canlılık kaybetmekte ya da enfekte olmaktadır.
Hiç çürük olmasa da bazı durumlar diş iltihaplanması ile sonuçlanabilmektedir. Bunların en başında da travmaya maruz kalma gelmektedir. Şiddetli bir şekilde gelen darbe, dişin dolaşımını kesebilmekte ve böylece diş beslenemediği için zaman içerisinde canlılığını yitiriyor.
Diş sıkma veya gıcırdatma, yüksek yapılmış dolgular ve restorasyonlar da kronik travma oluşumu arasında yer almakta ve iltihaplanmaya sebep olabilmektedir. Bununla beraber uzun bir süre tedavisi yapılmayan diş eti ve çevresi hastalıkları da diş iltihaplanmasında etkili faktörlerdendir. Bu durumlarda da kanal tedavisi gündeme gelmektedir.